Borsa İstanbul’da işlem gören tüm şirketler, seçilecek bağımsız yönetim kurulu üyeleri için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan uygunluk onayı almak zorundalar mı?
Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler, piyasa değerleri ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerlerine göre üç gruba ayrılmıştır. Kurumsal yönetim ilkelerine uyum açısından her bir grup için farklı seviyelerde zorunluluklar getirilmiştir. Birinci Grup şirketler piyasa değerinin ortalaması 3 milyar TL’nin ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerinin ortalaması 750 milyon TL’nin üzerinde olan şirketlerden oluşmaktadır.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (Kurul) Seri: IV, No: 56 sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”in “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Uygulanması Başlıklı 5 . maddesinin 4. fıkrası gereğince İlkelerin 4.3.8. maddesinin 3. fıkrası yalnızca Birinci Grup Şirketler için uygulanacaktır. Söz konusu fıkrada, yönetim kurulunun Aday Gösterme Komitesi’nin raporu çerçevesinde bağımsız üye aday listesini hazırlayarak genel kurul toplantısından en az 60 gün önce SPK’ya göndermesi gerekmektedir. Kurul’un sonraki kararı çerçevesinde yalnız bu yıl için söz konusu süre 45 güne indirilmiştir. SPK liste hakkında varsa olumsuz görüşünü 30 gün içerisinde şirkete bildirecektir. Kurul’un olumsuz görüş bildirmiş olduğu kişi genel kurula bağımsız üye adayı olarak sunulamaz.
Düzenlemede de görüleceği üzere bağımsız yönetim kurulu üyeliği için Kurul tarafından verilecek uygunluk onayı yalnızca Birinci Grup Şirketler için getirilmiştir. Birinci Grup Şirketler içinde 23 şirket bulunmakta olup, söz konusu şirketlerin 6 tanesi bankadır. Bankalar için İlkeler önümüzdeki yıl zorunlu olacağından, aşağıdaki yalnızca Birinci Grup Şirketler’in aday gösterecekleri bağımsız yönetim kurulu üyeleri için Kurul’un uygunluk onayı söz konusu olacaktır.
- Anadolu Efes
- Arçelik
- BİM Mağazalar
- Coca Cola İçecek
- Emlak Konut GMYO
- Enka İnşaat
- Ereğli Demir Çelik
- Ford Otosan
- Koç Holding
- Koza Altın
- Sabancı Holding
- Şişe Cam
- Tofaş Oto. Fab.
- Turkcell
- Tüpraş
- Türk Hava Yolları
- Türk Telekom
Ayrıca, son yapılan Tebliğ değişikliği ile İlkelerin 4.3.8. maddesinde ifade edilen, Kurul tarafından gerçekleştirilecek bağımsız üye aday listesi inceleme işleminin kapsamının açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır. Bu çerçevede, yapılan değişlik ile incelemenin İlkelerin 4.3.7. maddesinde ifade edilen bağımsızlık kriterleri çerçevesinde yapılacağı ifade edilmiştir.
“Önemli Nitelikte İşlemler” nelerdir? “Önemlilik” kavramı nasıl tanımlanmıştır?
Kurumsal Yönetim İlkelerinin uygulanması bakımından “önemli nitelikte işlemler” tanımı getirilmiş ve önemli nitelikteki işlemler sayılmıştır. Kurul’un Seri: IV, No: 56 sayılı Tebliği’nin 1.3.10 numaralı ilkesinde önemli nitelikteki işlemler şu şekilde tanımlanmıştır; “Şirketlerin; varlıklarının tümünü veya önemli bir bölümünü devretmesi veya üzerinde ayni hak tesis etmesi veya kiraya vermesi, önemli bir varlığı devir alması veya kiralaması, imtiyaz öngörmesi veya mevcut imtiyazların kapsam veya konusunu değiştirmesi, borsa kotundan çıkması Kurumsal Yönetim İlkelerinin uygulanması bakımından önemli nitelikte işlem sayılır.”
Kurul’un 16.02.2012 tarih ve 5/136 sayılı kararı ile önemli nitelikte işlemlere ve önemlilik kavramına açıklık getirilmiştir. Kurul;
a) “Önemlilik” kavramının belirlenmesinde; borsa şirketleri tarafından her işlemin şirketin faaliyetleri açısından taşıdığı stratejik önem dikkate alınarak değerlendirme yapılmasına, niteliksel değerlendirmeye yardımcı olmak üzere aşağıda belirtilen sayısal kriterlerin kullanılmasına, ancak değerlendirmenin her durumda söz konusu kriterlerden bağımsız olarak işlemin niteliği dikkate alınarak yönetim kurulu ve özellikle yönetim kurulunun bağımsız üyeleri tarafından yapılmasına,
b) Tebliğ’in ilgili madde hükmü kapsamında önemlilik kriteri olarak;
- Kamuya açıklanan son finansal tablolardaki aktif toplamının %20’si,
- Kamuya açıklanan son finansal tablolardaki ilgili hesap grubunun %40’ı,
- Kamuya açıklanan son finansal tablolardaki özkaynakların %25’i,
- Kamuya açıklanan son yıllık finansal tablolara göre brüt satış hasılatının %20’si,
kriterlerinin asgari oranlar olarak esas alınmasına,
c) Söz konusu dört kriterden herhangi birini sağlayan işlemlerin önemli nitelikte işlem sayılmasına,
d) İşlemlerin önemlilik kriterini sağlayıp sağlamadığının belirlenmesinde aynı taraf ile aynı nitelikte veya aynı planın bir parçası olarak gerçekleştirilen işlemlerin toplulaştırılarak tek bir işlem gibi değerlendirilmesine,
e) Yukarıda (b) maddesinde belirtilen eşiklerin aşılmaması amacıyla işlemlerin birkaç seferde yapılması veya muhasebe politikalarında değişiklik yapılması gibi uygulamaların kabul edilemeyeceği ve bu durumlarda da ilkelerde belirtilen süreçlerin işletilmesi gerektiğinin şirketlere hatırlatılmasına
karar vermiştir
İlkelerin 1.3.10 maddesinde ifade edilen Kurumsal Yönetim İlkelerinin uygulanması bakımından önemli nitelikte işlem sayılan hususlar hakkında söz konusu işlemlerin bağımsız yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunun onayı olmaksızın icra edilememesine ilişkin hüküm son yapılan Tebliğ değişikliği ile kaldırılmıştır. Önemli nitelikteki işlemlerde bağımsız üyelerin çoğunluğunun onayının bulunmaması ve bağımsız üyelerin çoğunluğunun muhalefetine rağmen anılan işlemlerin Şirket tarafından icra edilmek istenmesi halinde, işlemin genel kurul onayına sunulması gerekmektedir. Bu durumda, bağımsız yönetim kurulu üyelerinin muhalefet gerekçesinin derhal kamuya açıklanması, Kurul’a bildirilmesi ve yapılacak genel kurul toplantısında okunması gerekmektedir.
Yeni kurumsal yönetim ilkeleri ile ilgili olarak esas sözleşmede yapılacak değişiklikler nelerdir?
Tebliğ’in Geçici Madde 1 hükmü uyarınca, Tebliğ’e uyum amacıyla gerçekleştirilmesi gereken esas sözleşme değişikliklerinin ve yönetim kurulu yapılanmalarının, 30.06.2012 tarihinden geç olmamak üzere yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar tamamlanması zorunludur. Ancak, esas sözleşme değişikliklerinin 30.06.2012 tarihine kadar yapılacak ikinci bir genel kurulda onaylanması Kurul’a yapılacak başvuru üzerine münferit olarak sadece istisnai sebeplerin varlığında mümkün olabileceği Kurul’un açıklamasında ifade edilmiştir. Bu çerçevede, tüm Borsa şirketleri tarafından;
- İlkelerde esas sözleşmeye hüküm konulması zorunluluk olarak getirilen 1.3.10 ve 4.4.7 numaralı ilkelere ilişkin olarak esas sözleşme değişikliği yapılması,
- Zorunlu olarak uygulanacak ilkelerden 1.3.1, 1.3.7, 4.3.1, 4.3.2, 4.3.3, 4.3.4, 4.3.5, 4.3.7, 4.3.8, 4.3.9, 4.5.1, 4.5.2, 4.5.3, 4.5.4, 4.6.2 ve 4.6.4 numaralı ilkelere ilişkin olarak, ortaklıklar tarafından esas sözleşmelerinin mevcut halinin söz konusu maddelerde belirtilen esaslara uygun olup olmadığının incelenmesi ve bu konularda (varsa) esas sözleşmede yer alan mevcut hükümlerin Tebliğ hükümleri ile uyumlu olmaması veya esas sözleşmede Tebliğ hükümleri ile çelişen uygulamaların bulunması durumunda, gerekli esas sözleşme değişikliklerinin yapılması,
gerekmektedir.
Şirket esas sözleşmelerinde “Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum” başlıklı ayrı bir maddede veya konuya ilişkin mevcut maddelerin içerisinde ayrı bir fıkra olarak;
“Sermaye Piyasası Kurulu tarafından uygulaması zorunlu tutulan Kurumsal Yönetim İlkelerine uyulur. Zorunlu ilkelere uyulmaksızın yapılan işlemler ve alınan yönetim kurulu kararları geçersiz olup esas sözleşmeye aykırı sayılır”,
“Kurumsal Yönetim İlkelerinin uygulanması bakımından önemli nitelikte sayılan işlemlerde ve şirketin her türlü ilişkili taraf işlemlerinde ve üçüncü kişiler lehine teminat, rehin ve ipotek verilmesine ilişkin işlemlerinde Sermaye Piyasası Kurulu’nun kurumsal yönetime ilişkin düzenlemelerine uyulur”,
“Yönetim kurulunda görev alacak bağımsız üyelerin sayısı ve nitelikleri Sermaye Piyasası Kurulu’nun kurumsal yönetime ilişkin düzenlemelerine göre tespit edilir.”
ifadelerine yer verilmesinin uygun olacağı Kurul tarafından kamuoyuna duyurulmuştur.
Son durum itibariyle, Bağımsız yönetim kurulu üyesi için bağımsızlık kriterleri nelerdir?
Kurul tarafından son yapılan Tebliğ düzenlemeleri (İlkelerin 4.3.7. maddesi) ile konu hakkında yaptığı ve kamuoyuna açıkladığı esaslar çerçevesinde bağımsız üyenin bağımsız kriterleri aşağıdaki şekilde oluşmuştur.
a) Bağımsız üye; şirket, şirketin ilişkili taraflarından biri veya şirket sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak %5 veya daha fazla paya sahip hissedarların yönetim veya sermaye bakımından ilişkili olduğu tüzel kişiler ile kendisi, eşi ve üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımları arasında, son beş yıl içinde, doğrudan veya dolaylı istihdam, sermaye veya önemli nitelikte ticari ilişkinin kurulmamış olmadır. Bir tarafın bir işletme ile ilişkili olup olmadığının tespitinde, “İlişkili Taraf Açıklamaları” başlıklı TMS/UMS 24 hükümlerinden faydalanılacaktır. Önemli nitelikte ticari ilişkinin bağımsız üye adayı veya şirketten herhangi birisi için önemli olması yeterlidir. Sermaye ilişkisinin belirlenmesinde ise %10’luk bir kriter esas alınacaktır.
b) Bağımsız üyenin; son beş yıl içerisinde, başta şirketin denetimini, derecelendirilmesini ve danışmanlığını yapan şirketler olmak üzere, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şirketin faaliyet ve organizasyonunun tamamını veya belli bir bölümünü yürüten şirketlerde çalışmamış ve yönetim kurulu üyesi olarak görev almamış olması gereklidir. Bağımsız yönetim kurulu üye adayının şirketin son beş yıl içerisinde tam tasdik raporunu hazırlayan yeminli mali müşaviri olması, şirketin vergi denetimini yapması nedeniyle, bağımsızlığını zedeleyen bir durum olarak değerlendirilecektir. Halihazırda bağımsız üye ücretinin danışmanlık ücreti olarak fatura edilmesi, kişinin bu fırkada belirtilen kriterleri sağlamasına engel teşkil edecektir.
c) Bağımsız üye; son beş yıl içerisinde, şirkete önemli ölçüde hizmet ve ürün sağlayan firmaların herhangi birisinde ortak, çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmamış olması gereklidir.
d) Bağımsız üyenin, yönetim kurulu görevi dolayısıyla hissedar ise sermayede sahip olduğu payın oranının %1’den fazla olmaması ve bu payların imtiyazlı olmaması gereklidir.
e) Bağımsız yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması gereklidir.
f) Bağlı oldukları mevzuata uygun olması şartıyla üniversite öğretim üyeleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında, aday gösterilme tarihi itibarıyla ve seçilmesi durumunda görevi süresince, bağımsız üyenin tam zamanlı çalışmıyor olması gerekldir.
g) Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin taşıması gereken kriterler arasında sayılan “Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşmiş sayılma” kriterinin bağımsız üyelerden en az yarısının sağlaması yeterli görülmüştür.
h) Bağımsız üye; şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olmalıdır.
i) Bağımsız üye, şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olmalıdır.
Ayrıca; aynı kişinin, holding şirketi çatısı altındaki şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyesi olması, şirket sayısı sınırı olmaksızın mümkündür. Ancak 4.3.6 numaralı ilke gereği, bağımsız yönetim kurulu üyesinin son 10 yıl içerisinde grup bünyesinde en fazla 6 yıl bağımsız üyelik yapmış olması gerekmektedir.
Muhtemel çıkar çatışmalarını önlemek amacıyla, ana ortaklık statüsündeki şirketlerdeki kanuni denetçilerin çalıştıkları süre içerisinde bağlı ortaklıklarında bağımsız yönetim kurulu üyesi olmaları mümkün bulunmamaktadır. Ancak kanuni denetçinin görevinden ayrılması halinde holding şirketlerinde bağımsız üye olmasında bir engel bulunmamaktadır.
Herhangi bir imtiyazlı pay grubu tarafından bağımsız üye olarak aday gösterilen bir kişi, ilkelerde belirtilen bağımsız kriterlerini sağlaması şartıyla bağımsız üye olabilecektir.